3 Kasım 2010 Çarşamba

ölüm


ölüm o kadar gerçek ki..arkasından bakabiliyorsun yalnızca..kurtarmaya gücün yetmiyor...bir çarşafa sarıp götürüyorlar,zaman duruyor sanki..üzerine toprak atıyorlar, durdurmak için parmağını bile oynatmıyorsun..bildiklerin var çünkü..


bugün babannemi kaybettim...bugün sadece bedenini..her geçen gün biraz daha kaybetmeye devam ederek,sesini,ifadesini, beyaz saçlarını, buruşuk yanaklarını...acıtan ölüm değil..ölümün sayısal değeri yok çünkü...ağırlığı yok elle tutulur yanı yok...göreceklerimiz görmediklerimizle sınırlı...görmediğimiz herşeyle..acıtan, ölümün kendisi değil..acıtan her geçen gün biraz daha silikleşecek olması derin çizgilerin sığ zihinlerde...bugün bi parçamı kaybettim...



bugün fotoğraf bi kez daha "aşk" oldu hayatımda..onun herşeyi orada saklı...kokusu yok,sesi yok,bakışları yalnızca tek bir yöne..duyma yetisi yok,sevme yetisi yok..ama en ufak detayını bile seçebiliyorum yüzündeki,ellerindeki..bugün tanrıya olan olmayan inancımı bir kez daha kaybettim..saydım..önümde, göreceğim kaç ölüm kaç durdurulamayan gidiş olabileceğini..kaç kez camın ardından bakabileceğim varsayımını yaptım, yılları yaşayıp geçirmiş bi bedenin bindirilip götürülüşünü bi cenaze arabasına...bu oyuna beni-bizi dahil ettiği için kızdım tanrı dediğiniz kumarbaza...kızdım kendime..hala onun bu oyununa dahil olmaya devam edebilecek kadar cesaretsiz olduğum için...


ölüm ne garip..insan en sevdiği saatini bile götüremiyor kolunda...



2 kasım 2010..

babanneme

1 yorum:

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.