30 Mayıs 2010 Pazar

akıllıların ve delilerin savaşı



insanlık deli mi? bence değil..herkes aklının doruklarında yaşıyor. o kadar güzel ki içinde yaşadığımız saf kirlilik…o kadar yüce bir zihinsel karmaşanın ürünü ki… nefes dahi alamamak, o kadar güzel ki…o kadar zevk veriyor ki boğulma hissi,havası bitmiş ve insan aklından kopuk kendi etrafında delice dönüp duran içi boş dünyada…o kadar yüce ki hem doğumu hem ölümü görebilmek aynı anda… insanlık korkunç ve ölümcül bir aklın ebedi sahibi, sadece çok azımız bilmiyor bunu…kendi sorularının cevabı yokken henüz, sorusuz ve sorunsuz yaşayabilecek kadar akıl yüklü tüm sınırları,tüm yargıları...o kadar ki sindirmiş cevapsızlığı kendine özüne...bu kadar kendine öz “öz”güveni…bu aklın getirisi, kolayca bugünü dün etmek…çok azımız dünü tanıyor, çok azımız kirli kanını akıtabiliyor…çok azımız değer? biliyor…çok azımız farkındalıklarının acısında kıvranıyor, ve çok azımız kendini aklından kurtarabilmiş birer deli…akıllıların ve delilerin savaşı diye adlandırıyorum yaşamı…ve bu azınlığa dahil bi deli olmuş geziyorken, öyle güzel ki çıplak ayakla kendi kan gölü içine basarak izlemek yaradılışına verilmiş anlamlarını insanlığın…

oysa herkes aklının doruklarında yaşıyor…bu yüzden, dünyanın uçsuz bucaksız zehirini solurken insanlık, tüm delilerin havasızlıktan ölmesi bir bir… o kadar anlamlı ki açlıktan ve acıdan yok olurken kendi(insan)ırkı, ölüm ve çürümüşlüğün kokusunu paranın sayısal parfümüyle bastırabilmiş bi güruhun ateşküresi üzerine dahil olabilmek. hepsi doğal hepsi insana ait…hepsi insan aklının orgazmı…

ben tedavisi olmayan bi deliyim bu dünya üzerinde..deli olduğum oranda yalnız..yalnız olduğum oranda aklıma sahip…


30 mys 2010

2 yorum:

  1. bu dünya üzerinde hepimiz bir deliyiz,bunu bilmek bile güzel.

    YanıtlaSil
  2. yazı karakterinizin için açabiirmisiniz biraz...Mimkinse tabi

    YanıtlaSil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.