13 Şubat 2009 Cuma

yelkensiz

Neden bu kadar küçülüyorum bazen bilmiyorum...
yoksa çok büyüttüğüm
ve aslında gerçekteçok küçük olmasından korktuğum
bi dünya mı var yaşadığım içinde...
başımı kaldırıp bakıyorum
yağmur var, su var, düş var oysa bende hep
ama kelebek kanatlarının değmesi yetmiyor içime..küçülüyorum bazen
küçülmek istediğimden...
üstünü kapatıp seve seve görmezden gelebileceğimiz onca bitmiş artığımız varken geride
apaçık görmek istiyorum
resimlerim var binlerce çünkü
şiirler var sayfalarımda
tutmaya bile ihtiyaç duymamışken hiçbir trabzanı
ya da boş koltuklarında uyuklamak varken otobüslerin
hep ayakta ve cam kenarında izlemişsem akan yaşamı
hiç bir detayını kaçırmak istemeyişimden bu aslında sana ait diye adlandırdıklarımı...
susmayı da istiyorum bazen
fazla anlatıyı kaldırmıyor çünkü düşünceler
tozlanır diye çoğu zaman
konuşmamı yarıda kesiyorum
yoksa bilmediğimden değil cümlenin sonuna ya nokta,ya üç nokta gelir hep...
ben sustukça içim yaşıyor ve uyanıyor daha çok...
seslerimi hiç gürültüye dönüştürmeden dinliyorum
bana benim söyleyeceğim söylemekten çekinmediğim
duyulanın ötesinde bir sessizlikle anlatıyorlar herşeyi
bir bana...

içimde yaşanıp bitmiş
ama evini terketmeyen acılarım olsun istemiyorum

gittiğim yolları bilerek resmetmedim hiç
hatırlanacak şeyleri zaten kırıp dökmüştüm susarken
neden bu kadar küçük kalıyorum
ellerim, yüzüm, seslerim, izlerim...bilmiyorum
küçülüyorum bazen, belki yenilmek istemediğimden..
defalarca hayal ettiğim okyanusu
dört duvar bir odanın içine doldurabilmek için
ya da yüzdürebilmek için yelkensizliğimi...
zor da olsa ben "bir" benim
bu paylaşılmazlığın içinde
yeterince küçük olabilirsem
alıp kendimi
okyanusumun ötesine gidebilirim...


2 Şubat'08

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.