12 Ocak 2009 Pazartesi

yağmur sesleri

bir odadan..bi evden..bi düşünceden
birinin içinde yer edinmişliğimden
"ben gidiyorum" larıyla başladı yolsuz yolculuğum
giden ben değilim
öznem yok..giden içim
giden suyumun bulanıklığı
durulmuşluğu..sakinliğim...

hayat bu kadar insan çoğulluğuna aitken,
sığdırmayı deniyorum kendi tekilliğime
çoğalmayı istedikçe yarılarken içimin kırılganlığı beni
giden ben olmadım hiç
giden ben hariç ne varsa taşıdığım üzerimde...
keşke biri görebilse artık dediğim
keşke dedikçe görünmez kıldığım kendimi,
bir öncekinden biraz daha da fazla..

zamanı gelmiş bi tümceden düşüyorum
çocukken düştüğümüzde kanayan dizlerimizi sarmaya benzemiyor pek bu...

benim hayata tutunmam,
senin kendine tutunmandan daha zor
bi farkındalık var herşeyden önce
bu en ağır yönü farkederek yaşıyor olmanın
ama en ayakta tutan aynı zamanda...
dinliyorum bi yandan yağmuru
ve mutlu oluyorum hala duyabildiğim için...
yanıma gelip otur desem sana...oturup konuş benle ...
kırılacak belki tüm direncim..sen ben olacaksın,ben başkaları..
karışıp gidecek düşüncelerimiz birbirimizin varsayımsal yokluğuna..
burdayım, hep kalmak istediğim yerde
şimdilik bırakıyorum kendim hariç ne varsa bu boşlukta...
yeter ki duyulmasın yağmurun kesildiği..
anlat yeter ki....

az kaldı..yağmur dinecek az sonra...
kimse defalarca gittiğimi farketmeyecek..

1 aralık'08

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.