1 Aralık 2008 Pazartesi

yeniden geliyorum dünya'm a...

bu kadar duyulmazlığı kendime ses edindiğim
dünyama yeniden geliyorum..
uzun yollardan geçtim
çok kısaydı bazen de, çok fazla öz...
ne çok dar sokak varmış geçmediğim
ya da geçmeyi unuttuğum koşarken..
dönüp bakmayı unuttuğum içinde düşerken...
ne çok yara varmış düşüncelerimde kanamasını hala durduramadığım..


ne çok çıkmaz yolu varmış düşlerin,
ne kadar derin bi sonu...görünmeyen...
ne kadar da güçlü kılıyor insanı hayal edebilmek hala
hayali ebedi kılabilmek
bunca hayalsizliğine rağmen düzenin...
geçip gidebilmek içinden kapalı kapıların...
kimseye belli etmeden sevmek...sonra unutmak...
güzelmiş cesaret
güzelmiş korku...
bu kadar bakan ve görmeyen gözler arasında
bu kadar net seçebilmek hayatı...
hayatın hatalarını
sert kalıntılarını
detaylarını...
kör olmak bile zaman zaman
anlamak, yakmak karanlığın ışığını
öyle güzelmiş ki...
tutarsız bi dengeyi solumak
içine çekmek yokluğu...
öyle güzelmiş ki yalnız doğup yalnız kalabilmeyi başarmak..az çokluğun içinde..
kimseye dokunmadan
ve ıslanmadan kimsenin zihin yaralarında
kendine yürümek
kendinden yola çıkıp...
güzel...miş...

çok güzel...

30 ekim'08

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.