11 Ağustos 2008 Pazartesi

ruh beyanı

şehirlerim oldu bazen
şehirlerimde ölen insanlarım...
elini bırakmak için can attığım
tutmak için uzandığım çocuklarım...
oyuncaklarım oldu
sonra kalemlerim
kitaplarım sayfalarım
dolu şişelerim,
boş bi kalbim oldu...
fırlatıp atılmaya müsait düşüncelerim
yapıştırılmaya değmez kırıklarım oldu..
gel-lerim...git-lerim...
farkındalıklarım oldu, olmasından korktuğum..
günlerim oldu
güne bağlanmayan gecelerim..
içine girdiğimde dışını göremediğim evlerim oldu..
sönük lambaları arasında sabahladığım
karanlık odalı evlerim..
yaparken zevk aldığım hatalarım oldu
işlerken pişman olmadığım suçlarım...
ben kimim neyim bilmek istemedim
anlatmadı kimse...
seçebilecek seçeneklerim oldu kimi zaman
içinden birini dahi seçmemeyi tercih ettiğim..
bükülen bi bileğim bazen
dik duran bi başım oldu...
ben oldu..sen oldu..onlar oldu...
birşeyler zamanla
yeni doğan kişiliklerim oldu
öldürdüğüm kişiliklerden artan...
zayıf iradelerim oldu
ne alıp götürüldüyse benden
bilmediğim bir bitmişliği diriltti sanki yeniden
anlatacaklarım oldu hep
anlamayacak gibi oldu herkes..
bulutlarım oldu
yağamayan yağmurlarım
dönülmeyen köşelerim oldu
alışılmadık beklentilerim hayattan...
sevilmeyen yönlerim oldu
anlaşılmaya gayret edilmeyen...
kanamalı yaralarım oldu, acısından iyileştiğim...
göçebe duygularım
yerleşik aşklarım
ruhsal düşüklerim oldu...
bedensel ölümlerim, zihinsel doğumlarım...
ne olursa olsun, içine düştüğüm okyanusta
uzaktan görünen bir limanım oldu...
ters akıntıda hep,
limana yüzdürdüğüm kağıt gemilerim...
büyük dalgalarım oldu yıkan
büyük umutlarım yaratan...

4 ağustos'08

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.